Yeryüzünün en faydalı icatlarından biri mi desek, o olmasaydı halimiz niceydi diye hayıflansak mı bilemedik doğrusu. Bugün, bu satırları sizinle buluşturan da bu müthiş keşif; internet. Tevellütü eskilere dayananlar anımsayacaktır internetsiz dönemi. Bir ev ödevi için Meydan Laousrre’ları arşınladığımız, bir bilgiye ulaşmak için zilyon tane kitap okumak zorunda kaldığımız, arkadaşlarımızla iletişimimizin utanmasak dumandan ibaret olacağı o yıllar. Elbette her yılın güzelliği ayrı anca konu teknoloji olunca bir tıkla dünyayı evimize getirmenin de tadı bir başka. Bırakın giyilebilir teknolojileri, oyun konsollarını, artırılmış ve sanal gerçeklikleri bir kenara şimdi… Bugün internetin doğumuna yolculuğa çıkıyoruz. 1960’lı yıllarda temelleri atılan ve günümüze kadar gelişen internet…
İnternetin tarihçesi
Köklerini 1962 yılında J.C.R Licklider’ın Amerika’nın en büyük üniversitelerinden bir olan Massachusetts Institute of Tecnology'de (MIT) tartışmaya açtığı Galaktik Ağ kavramında bulabiliriz. Galaktik ağ kavramıyla Licklider, küresel olarak bağlanmış bir sistemde isteyen herkesin herhangi bir yerden veri ver programlara rahatça erişebilmesini ve bu erişimin hızlı ve pratik olmasını ifade etmek istedi. 1962 Ekim ayında DARPA (Defense advensed resarch) bilgisayar araştırma bölümünün başına geçti. MIT’de araştırmacı olarak görev yapan Lawrance Roberts ile Thomas Merrill, bilgisayarların ilk kez birbirleri ile iletişim kurmasını 1965 yılında gerçekleştirdi. Tarihler 1966 yılının sonunu gösterdiğinde Lawrance Roberts DARPA’da çalışmaya başladı ve şimdinin ilk internet tuğlası olan ARPANET isimli proje önerisini yaptı. ARPANET çerçevesinde ilk bağlantı 1969 yılında yapıldı. Ana bilgisayarlar arası bağlantılar ile internetin ilk adımı atılmış oldu. ARPANET ilk başlarda 4 merkezle yapıldı yani 4 merkezdeki bilgisayarlar arasında ilk bağlantı kuruldu. Bu merkezler University of California at LA, Stanford Research Institute, University of Utah ve University at Santa Barbara oldu. Kısa bir düzenlemenin ardından çoklu merkezli bilgisayarlar ARPANET ağına bağlandı. 1969 yılında kurulan ARPANET ile internet kavramının ilkel ilk sürümü kullanılmaya başlanmış oldu. Tabi o dönem internetin kullanımı şimdiki gibi basit ve pratik değildi. İnternet kullanıcıları, yalnızca bu karmaşık sistemin üstesinden gelebilen kişilerden oluşuyordu.
ARPANET efsanesi
Gerçekliği tamamen tartışılsa da internet aleminde dolaşan bir efsane var. Bu efsaneye göre ARPANET ağının kuruluş amacı nükleer saldırılara karşı koymaktı. Bu iddia RAND çalışması sonucu ortaya çıktığı öne sürülen bir iddia idi. Aslında ARPANET’in asıl amacı herhangi bir nükleer saldırıya aruz kalınmadığında bile ortaya çıkabilecek olası hat işlev bozukluklarını engellemekti.
1972 yılına gelindiğinde, Ray Tomlinson’ın çalışmaları ile e-posta kavramı ARPANET’te kullanılmaya başlandı. 1983 yılında ise dosya alıp gönderme, elektronik posta ve uzaktan bağlanma gibi olanaklar sağlayan TCP/IP (Transmission Control Protocol) Amerikan Savunma Bakanlığı’nda kullanıldı; ilk uluslararası bağlantı İngiltere-Norveç arasında yapıldı. Bunca gelişmeyle birlikte “internet” terimini ilk kullananlar Vint Cerf ve Bob Kahn oldu. İnternet kelimesi, Interconnected Networks kelimelerinin kısaltılmasıydı. Bu kısaltma dilimize bağlantılı ağlar olarak çevrildi ve aynı dönemde hala en çok tercih edilen alan isimlerinden biri olan “.com” ibaresi kullanılmaya başlandı.
ARPANET’in sonu WEB’in doğuşu
1980’li yılların sonunda internet için gerekli tek şey bu bağlantının “herkese açık” hale getirilmesiydi. APRANET ile herkese açık hale gelmesi pek mümkün görünmüyordu. Önceleri ARPANET daha kullanışlı bir hale getirildi fakat bu durum ağ yapısının yok olmasını engelleyemedi. Taleplere karşılık veremedi her ne kadar geliştirilse de. 1990 ve 1995 yılları için bir dijital kırılma diyebiliriz. Çünkü bu yıllarda ARPANET ve bir diğer dijital ağ servis sağlayıcısı olan NFSNET artık miadını tamamladı. İsviçre’nin CERN şehrinden gelen ve günümüzde hepimizin www. Olarak bildiği açılımı “World wide web” olan ağ artık evlerimiz de dahil olmak üzere pek çok dijital ağa erişim olanağı sundu. Bugün World wide web o kadar önemli bir noktada ki yıl dönümü dahi kutlanıyor. Word wide web günü 12 Mart olarak geçiyor. Bir şeyi öğrenmek için ansiklopedilerde uyumak yerine www. Bağlantısını tıklayarak dünyayı evimize getiren kişi ise İngiliz mühendis Tim Berners Lee. Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN laboratuvarlarında HTML işaretleme dilini geliştirdi ve Türkçe anlamı Dünya Çapında Ağ olan World wide web bilgi paylaşım sistemini kurdu. Aynı zamanda Lee, ilk web tarayıcısı yazılımını da geliştiren kişi oldu. Bu bilgi paylaşım sisteminin ardından web sayfalarının internetteki sitelere bağlanmasını sağlayan http sistemini buldu ve bilgiyi kolayca arayıp bulmaya yarayan daha pek çok yazılım geliştirerek tarihe adını altın harflerle yazdı.
Ülkemizin internetle tanışması
Ülkemizin internet bağlantısı ile tanışması 1993 yılına geliyor. Bir PTT merkezinden ODTÜ bilgi işlem merkezinin de yardımı alınarak yurt dışındaki ağlarla ilk bağlantı kuruldu. 1994 yılında ise günümüzde sıkça kullanılan forumlar ortaya çıktı. Yıllar içinde gelişen internet, tek tıkla dünyadaki ağlara bağlanmakla sınırlı kalmayıp sosyal medyaları, online alışverişleri ve daha pek çok şeyi de hayatımıza soktu. Birbiri ardına gelen Youtube, Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal ağlar ile tüm hayatımız www’lar üzerine kurulu oldu…