Friendzone nedir?

İÇİNDEKİLER

Önce anlamını açıklayalım, üzerimizden yük kalsın zira az sonra konu bambaşka bir boyuta gelecek. Friendzone (firendzon okunur) kavram olarak yabancı olduğumuz ancak içinde bulunulan durum itibari ile hayatımızın her anında olan bir oldu aslında. Friendzone, bir tarafının duygusal bir şeyler hissedip diğer tarafın arkadaş olarak görmesi durumuna verilen isimdir. Diğer bir deyişle friendzone, sevenin dramıdır. Karşılıksız aşkın yükü yeteri kadar ağırken bir de aşık olduğunuz kişinin size verdiği “sen çok iyi birisin, sen hep en iyiyi hak ediyorsun, seni arkadaş olarak kaybetmeyi hiç istemem” gibi nasihatler bir noktadan sonra hançerden farksız olabiliyor. Kalbiniz aşkıyla derbeder olmuşken, onun sizi arkadaş olarak görmesi çağın değil asrın vebası. Bu durumda dönmek son dakika golü gibi olur, sizi arkadaş olarak gören birini sevgili olmaya ikna etmeniz zor olabilir. Ancak yine de şansınız var, hemen ümitsizliğe kapılmayın. Birkaç tüyo vermeden önce Friendzone çemberine girip girmediğinize bir emin olalım. Aşağıdaki semptomları hissediyor musunuz?

                             1574687826_images-9.jpg

Friendzone belirtileri nelerdir?

Friendzone belirtilerini birkaç başlık altında toplayalım. Elbette kesin kanaat değildir ancak ortalama bu belirtileri barındırır diyebiliriz.

* Sizinle flört ediyor mu? Ortalama herkesin içinde bir flörtöz yatar. Ateşle barut denen bir gerçek var. Kimse kimseyi ilk tanıdığı anca “vay benim dünya ahiret bacım gelmiş” demez herhalde değil mi? Tanıma sürecinde illa bir şeyler olur. Sizinle hiç flört etmeyip, dünya dertlerini tüm sıradanlığı ile konuşuyorsa bunu bir düşünelim biz.
* Zamanı var mı? Siz sürekli bir şeyler teklif ediyorsunuz ve karşı tarafın neredeyse 2020 takviminin her günü doluysa bu işten hoşlanmadık. Seven insan vakit ayırır, seven insan zaman yaratır. Her teklifinize “tabi bir gün mutlaka gideriz bu ara çok sıkışık programım” diyorsa ve bu sıkışıklık aylara yayılıyorsa burnumuza friendzone kokusu geliyor olabilir.
* Mesajlarınıza nasıl yanıt veriyor? Siz destanlar yazıp, romanlarla yılın en iyi çıkış yapan yazarına oynuyor olsanız bile karşınızdaki kişi onca uzun mesajınıza “ok” diyorsa bu da şaibeli bir durum gibi geldi bize. Ayıp olmasın diye yanıt veriyor olabilir ki bu da friendzone’nun kanayan yaralarındandır.
* Eski sevgililerini anlatıyor mu? Hem de son derece rahat bir şekilde? Eğer böylesine bir rahatlık varsa belki bir ihtimal friendzone alanına girmiş olabilirsiniz. Eski sevgilileri anlatma tonu mühim buradaki. Eğer pişmanlıkla bahsediyorsa, o kişiyi anarken bile hicap duyuyorsa korkmayın; o mesele belli ki onun için çoktan kapanmış.

Bu belirtiler sizi hemen ümitsizliğe sürüklemesin, bunları yapan her insan sizi sadece arkadaş olarak görüyor anlamına gelmez. Belki ilişkiden korkuyordur, belki kötü tecrübeler yaşamıştır, belki kendine göre sıkıntıları vardır. Aceleci olmak en büyük yanlışınız olur çünkü panik, hata yaptırır. Siz sakin kalın, karşınızdakini ve yaşadıklarını anlamaya çalışın; herkesin kendine göre bir sıkıntısı olabilir. Sağlam ilişkinin temeli saygı ve empatiden geçer, unutmayın. Belirtileri aldık, tüm semptomlar bünyemizde toplandı. Peki tedavisi için ne yapmamız gerekiyor gelin buna değinelim şimdi de…

                   1574687843_images-8.jpg

Friendzone’dan nasıl kurtulunur?

Öncelikle sabır denen yükü sırtlamanız gerekiyor, hiçbir şey kolay elde edilmiyor malum. Bugün bir muhallebi bile yapmak isteseniz, tencerenin başına kitliyor sizi; topaklanmaması için karıştırın da karıştırın. İlişkinizin dip tutmaması için de belli bir emek ve süre gerekiyor. Bunun için bazı önlemler alabilirseniz. Tünelin sonunda bir ışık olduğunu düşünüyorsanız ve içinizdeki aşk kuvvetli ise başaramayacağınız bir şey yoktur.

Gerçek olun!

Samimiyet, Friendzone’dan çıkış biletiniz. Ona karşı daima dürüst olun, samimi olun. Sırf o istiyor diye müzik tarzınızı değiştirmeyin ya da sırf o seviyor diye takım tutmayın. Siz öncelikle “siz” olun. Samimiyetin, ikna için en güçlü silahlardan biri olduğunu unutmayın.

Kolay ulaşılabilir olmayın!

Siz onun sevgilisi olmak istiyorsunuz, cep telefonu şarjı değil! Bu nedenle her zaman, her dakika, her yerde karşısına çıkmayın. Biraz gözü sizi arasın, kulağı sizi duymak istesin, aklı size düşsün. Çok sık görüşmek ya da her lazım olduğunda çizgi film kahramanı gibi yanında olmak her zaman kar getirmez. Kötü anında yanında olun o ayrı ancak her dakika sırtında olmayın kastımız bu.

Pes etmeyin!

Acı yok Rocky! Kimi zaman düşebilirsiniz, kimi zaman yorulabilirsiniz. Ancak gerçek sevgi için feragat köprüsünden er geç geçmeniz gerekebilir. Fedakarlık yaparak kendinizden ödün verin demiyoruz ancak bazen modunuz düşük olsa bile kendinize güveninizi ve inancınızı kaybetmeyin diyoruz.

            1574687858_images-7.jpg

Etkili konuşun!

Karşı tarafı etkilemenin en etkili yollarından bir nasıl konuşacağınızı bilmeniz. Konuşması etkili olan her insan merak uyandırır, bu da değişmez gerçektir. Etkili konuşmak için internet sayfalarını tarayıp üzerinize oturmayan bilgiler giymeyin. Burada kastımız bildiğiniz konularda, kendinize güvendiğiniz alanlarda fikrinizi söylerken büründüğünüz tarza dikkat edin. Örneğin kahve sizin alanınız ise kahvetle ilgili ilginç bilgiler verirken araya komik şeyler serpebilir; gülerken düşündüren kesimden olabilirsiniz. Bunu bildiğiniz konularda yapmaya dikkat edin tabi!

Seni seviyorum demenin başka yollarını bulun!

Bir insana sürekli seni seviyorum, sen arkadaşım olma sevgilim ol, nolur, nolur nolur ısrarı size hiçbir şey getirmeyecektir çünkü sevginiz, karşı tarafın size hissettiği ile sınırlıdır. Bunu yapmak yerine ona kendini özel hissettirecek şeyler kovalamanızda yarar var. Konuyu açalım. Ona seni seviyorum demek yerine o cümleye çıkan şeyler yapın. Örneğin bir sabah “bugün hava yağmurlu olacakmış, ona göre giyin lütfen.” Gibi bir mesaj atabilirsiniz. Sevilmeyi herkes ister ancak önemsenmenin iç huzur pek çok şeyin üstündedir.

                                  1574687871_images-5.jpg

Taktik yapmayın!

Sadece onu tavlamak için taktik yapıp kendinizden, kişiliğinizden şaşmayın. Taktik yaparak aslında bir anlamda olmayan bir şeyi var gibi gösteriyorsunuz ve bu da samimiyetsizlik doğuruyor. Bknz. 1. Madde: daima samimi olun! O istiyor diye onun sevdiği tarzda filmlere bilet almak bir taktik değildir. Ancak düşünceleriniz değişirse taktiğe girer. Şöyle yapayım da anlasın, böyle davranayım da bakalım ne yapacak gibi ihtimaller üzerine kurulu taktiksel bir süreç yaşamaktansa ona karşı dürüst ve samimi olarak ve dahası “siz gibi” olarak çok daha doğru ve sağlıklı bir akış geçirebilirsiniz. Yalan ayağınıza dolanır, -mış gibi yapmak ise kendinize vereceğiniz en büyük zarardır unutmayın. Siz iyi insan olun, iyiler mutlaka kazanır!

                    1574687885_images-6.jpg

Bir kere arkadaş olarak gördü mü daha da düzelmez umutsuzluğuna kapılıp ömrünüzün en kıymetli anlarını heba etmeyin. Arkadaş olarak başlayan ancak zamanla güzelleşen onlarca hikayeye rast geliyoruz. Siz inanın önce kendinize, sonra sizdeki sevgisine ve en sonunda onu kazanacağınıza… Hem ne derler; gecikiyorsa, güzelleşiyordur!

Bol şans!


Büşra Özgüç
Büşra Özgüç
×
Mobil Sürümünü görüntüle
loader yükleniyor...